info@kocgundoganhukuk.com
Fevzi Çakmak-1 Sokak, Ümit Ap. 22/7, 06430 Kızılay Çankaya/Ankara

NAMA İFA

YARGITAY
15. Hukuk Dairesi

Esas Yıl/No: 2019/2614

Karar Yıl/No: 2020/1373

Karar tarihi: 08.06.2020

YARGITAY KARARI

YARGITAY KARARI

Davacılar 1-… 2-… 3-… 4-… 5-… ile davalılar 1-…Tur Turizm İnş. İç ve Dış Tic. San. Ltd. Şti. 2-Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. 3-Türkiye Halk Bankası A.Ş. 4-… 5-… 6-… arasındaki davadan dolayı Ankara Batı 5. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 17.03.2016 gün ve 2013/85 E.-2016/79 K. sayılı hükmü bozan 23. Hukuk Dairesi’nin 19.03.2019 gün ve 2016/5446 E.-2019/1059 K. sayılı ilamı aleyhinde davacılar ile davalılar Yapı ve Kredi Bankası A.Ş., Türkiye Halk Bankası A.Ş. ve … vekillerince karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan nama ifaya izin ve kira kaybı tazminatına ilişkin olup, yerel mahkemece kira kaybı bakımından tefrik kararı verilmiş ve nama ifa bakımından davanın kabulüne dair verilen kararın, davalılardan Türkiye Halk Bankası A.Ş., Yapı Kredi Bankası A.Ş. ve … tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nce verilen 2016/5446 Esas, 2019/1059 Karar ve 19.03.2019 günlü bozma kararına karşı davalılar Türkiye Halk Bankası A.Ş., Yapı Kredi Bankası A.Ş. ve … vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

Karar düzeltme talebinin kural olarak temyiz incelemesini yapan Yargıtay Hukuk Dairesince incelenmesi gerekmekte ise de; Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 09.02.2018 gün 2018/1 sayılı işbölümü kararı ile arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan ve 01.07.2016 tarihinden sonra temyiz ya da karar düzeltme talepli olarak Yargıtay’a gelen dosyalardaki temyiz ya da karar düzeltme taleplerini incelemek görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’ne verildiğinden karar düzeltme talebi Dairemizce incelenmiştir.

  1. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacıların tüm karar düzeltme taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
  2. Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalılardan …Tur Turizm İnş. Ltd. Şti. arasında 21.11.2015 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenicinin süresinde inşaatı tamamlamadığını ileri sürerek diğer davalılar adına kayıtlı 1, 2, 5, 7 ve 13 numaralı bağımsız bölümlerin eksik işlerin giderilmesi amacı ile nama ifaya izin ve satışa yetki verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı …Ş. ve Yapı Kredi Bankası A.Ş. vekilleri adlarına kayıtlı bağımsız bölümleri kullandırılan kredi borçları için konulan ipotekler nedeniyle cebri icra yolu ile satın aldıklarını ve zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak davanın reddini istemişler, diğer davalı … taşınmazı yükleniciden değil üçüncü kişiden devraldıklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre sözleşmeye göre binanın en geç ruhsat tarihinden itibaren 18 ay içerisinde yani 29.09.2007 tarihinde teslim edilmesi gerektiği ancak %80 seviyesinde tamamlanarak terk edildiği, davacının nama ifa talep etmekte haklı olduğu, davalıların tamamlanmamış binada yükleniciye düşen bağımsız bölümleri aldıklarından iyi niyet ilkesinden faydalanamayacakları gerekçesi ile 1, 2, 5, 7 ve 13 numaralı bağımsız bölümlerin nama ifa ve bu amaçla avans niteliğinde olmak üzere satışına izin verilmesine karar verilmiştir. Yerel mahkeme kararını davalılardan Türkiye Halk Bankası A.Ş., Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. ile davalılardan … vekilince temyiz edilmiştir.

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi temyiz incelemesi neticesinde somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve önceki bilirkişi raporunda tespit edilen taşınmaz değerleri arasında çelişki bulunduğu, mahkemece öncelikle bu çelişkinin giderilmesi ve kararda belirtilen ilkeler çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyerek bozma kararı verilmiş, bozma kararına karşı davacılar vekili ve davalılardan Türkiye Halk Bankası A.Ş., Yapı ve Kredi Bankası ile davalılardan … vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

Nama ifaya izin ve giderim bedellerini karşılamak için satışa izin ve yetki verilmesi davalarında, nama ifa giderlerini karşılamak üzere satışına izin verilecek bağımsız bölüm, bölümler, parsel ya da arsa payının aleyhine nama ifa talep edilen yüklenici adına kayıtlı ya da kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince yükleniciye devredileceği kararlaştırılan ve hakettiği bağımsız bölüm-bölümler, parsel ya da arsa payı olmalıdır. Davacı arsa sahipleri ile dava dışı arsa sahipleri… ve …, … ile davalılardan yüklenici …Tur Turizm İnş. İç ve Dış Tic. San. Ltd. Şti. arasında Sincan 1. Noterliği’nin 25.11.2005 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde yükleniciye düşecek olan bağımsız bölümlerin nama ifa için satışı istenen 1, 2, 5, 7 ve 13 olduğu anlaşılmıştır. Dosyada bulunan tapu kayıtlarında ise nama ifa sureti ile satışı istenen bağımsız bölümlerin davalı yüklenici adına değil karar düzeltme talebinde bulunan davalılar ile diğer davalılar adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece satışa izin yetkisi verilmeksizin sadece eksik işlerin tamamlanması için nama ifaya izin kararı verilmesi gerekirken satış suretiyle nama ifaya izin kararı verilmesinin doğru olmadığından ve mahkeme kararının bu gerekçeyle bozulması gerektiği bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından davalı …Ş., Yapı Kredi Bankası A.Ş. ve …’nin karar düzeltme talebinin kabulü ile kararın belirtilen davalılar yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davacılar vekilinin tüm karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bentte belirtilen nedenlerle davalılar Türkiye Halk Bankası A.Ş., Yapı Kredi Bankası A.Ş. ve …’nin karar düzeltme taleplerinin kabulü ile Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2016/5446 Esas, 2019/1059 Karar ve 19.03.2019 günlü bozma kararının kaldırılarak mahkeme kararının değiştirilen bu gerekçe ile davalılar Türkiye Halk Bankası A.Ş., Yapı Kredi Bankası A.Ş. ve … yararına BOZULMASINA, HUMK’nın 442. maddesi hükmünce 384,00 TL para cezası ile 113,30 TL red harcının karar düzeltme isteyen davacılara yükletilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 143,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı …Ş.’ye, 143,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı …Ş.’ye, 143,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı …’ye iadesine, ödedikleri karar düzeltme peşin harçlarının istek halinde karar düzeltme isteyen davalılar Türkiye Halk Bankası A.Ş., Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. ve …’ye geri verilmesine, 08.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY
15. Hukuk Dairesi

Esas Yıl/No: 2019/2821

Karar Yıl/No: 2020/2606

Karar tarihi: 29.09.2020

YARGITAY KARARI

YARGITAY KARARI

Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ile fer’i müdahil vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davalı vekili Avukat … ile fer’i müdahil vekili Avukat … geldi. Davacılar vekili gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ve fer’i müdahil avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan nama ifaya izin ve gecikme tazminatının tahsiline yönelik olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı ve fer’i müdahil vekillerince ayrı ayrı temyiz olunmuştur.

  1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, Avukat … İdare Mahkemesi’nde görülen davalarda yüklenici vekili olarak hareket etmiş ise de; başka bir idare mahkemesinde açılan dava dosyasında arsa sahibi vekili olarak da hareket ettiği anlaşılmakla, aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olma hali söz konusu olmadığından 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 38. maddesine göre işin reddi zorunluluğunun bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalı ve fer’i müdahil vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
  2. Davalı ve fer’i müdahil vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Davacı, arsa sahibi olan davacıların murisi ile davalı yüklenici arasında …8. Noterliği’nin 22.01.2009 gün, 02155 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Satış ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre B1, B2, B3, B4 , B5 nolu dükkanların arsa sahibibe, A1, A2, A3, A4 nolu dükkanların ise yükleniciye ait olacağını, davalının sözleşme hükümlerine uygun olarak genel iskanı alınmış şekilde eseri teslim etmeyerek temerrüde düştüğünü ileri sürerek, eserdeki eksik ve ayıplı imalât kalemlerinin giderilmesi amacıyla yükleniciye isabet eden dükkanlardan 2 tanesinin davacılar tarafından satılması ile nama ifaya izin verilmesine ve şimdilik 10.000,00 TL gecikme tazminatının yükleniciden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, daha sonra gecikme tazminatı alacağını 415.639,00 TL’ye yükseltmiştir. Davalı yüklenici ise cevap dilekçesi sunmamıştır.492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre: “Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (2. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (15. md.). Noksan tespit edilen değerler hakkında 30’uncu madde hükmü uygulanır (16/4. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınır (21. md.). (1) sayılı tarifede yazılı nispi karar ve ilâm harcının 1/4 ü peşin alınır (28. md.). Yargılama sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için yargılamaya devam olunur, takip eden oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır (30. md.). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz (32. md.). HMK 120/1. maddeye göre de davacı, yargılama harçlarını mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.

Somut olayın incelenmesinde ise; davacı arsa sahibi mirasçıları tarafından nama ifaya izin ve satış yetkisi de talep edilmiş olup, davacılar tarafından nama ifaya izin talebi harçlandırılmamıştır. Bu nedenle hesaplanan eksik işlerin giderilmesi için gereken bedel üzerinden davacıların 492 sayılı Harçlar Yasası’nın 28/1. maddesi uyarınca noksan harcı ikmâl etmesi için süre verilmesi, şayet noksan harç ikmal edilirse işin esası incelenip değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulması, noksan harç yatırılmaz ise 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca sonuçlandırılması gerekir. Ayrıca nama ifaya izin kararının hüküm fıkrasında, eksik ve kusurlu işlerin nelerden ibaret olduğu ve bunların giderilmesi için avans mahiyetindeki masrafların ayrı ayrı ve toplam olarak ne miktarda olduğu gösterilmek suretiyle nama ifaya izin ile, bu eksikliklerin giderilmesi ve gecikme tazminatını karşılayacak miktar ve değerde yükleniciye bırakılan bağımsız bölüm satışına izin ve yetki verilmesi de gerekirken, harç tamamlanmaksızın yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı ve fer’i müdahilin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2.540,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacılardan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken bakiye 52,80 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden fer’i müdahilden alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 29.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.