info@kocgundoganhukuk.com
Fevzi Çakmak-1 Sokak, Ümit Ap. 22/7, 06430 Kızılay Çankaya/Ankara

MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT (EFOR VE İŞGÜCÜ TAZMİNATI, TRAFİK KAZASINDAN KAYNAKLI, İŞ KAZASI, BAKIM GİDERLERİ, GEÇİCİ VE SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK)

KARAR// POLİS – TRAFİK KAZASI - EMNİYET – İŞ GÖREMEZLİK – MALULİYET - TAZMİNAT

Somut olayda, davalı adına kayıtlı bulunan araçta sürücü olarak bulunan davacı tarafın hasarın artmasına ve olaya etkisinin belirlenmesi sonrası, meydana gelen kaza neticesinde davacı polis memurunun 9 ay süre ile iş göremezlik halinde kalacağı ve bu süredeki maaşını ödenmiş olmasının polis memuru olan davacı yönünden yasal düzenleme gereği olduğu, çalışmasının karşılığı olmayan ve ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetinin karşılığı olarak aktüerya bilirkişi tarafından düzenlenen 11/09/2020 tarihli 2. Ek raporundaki geçici iş göremezlik dönem zararının hesaplaması ile davacı polis memurunun aynı zamanda %35 oranında maluliyete uğramış olması nedeniyle davacının aynı birimde görev yapması halinde emsallerine göre uğradığı maddi zararın yine 11/09/2020 tarihli aktüerya hesap bilirkişisi raporunda belirlendiği, davacının meydana gelen kazada %30 oranında kusurlu olduğu anlaşılmasına göre de bu orana göre kusur indirimi yapılarak davacı polis memurunun neticeten gerçek maddi zararının 559.213,15-TL olmasına göre geçici iş göremezlik ve maluliyetine ilişkin bu tutar yönünden, davalının aracın maliki ve işleteni olması nedeniyle görev başında iken araçta sürücü olarak bulunan davacı tarafın kazaya etkisi de gözetilerek, davalı idarenin kusursuz sorumlu olarak zarar doğurucu eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminattan sorumlu tutularak, davacının gerçek maddi zararın hüküm altına alınmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

  1. Davanın maddi tazminat isteği yönünden ıslah talebi de gözetilerek KABULÜ İLE; davacı yararına 559.293,11-TL tazminatın olay tarihi olan 04/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
  2. Manevi tazminat isteğinin KISMEN KABULÜ ile; davacı yararına 15.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 04/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

KARAR // POLİS – MESLEKTE KAZANMA GÜCÜ KAYBI – MALULİYET – TAZMİNAT

Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu nun ……… sayılı raporunda; davacı …… ın 04.02.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak, E cetveline göre %32,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği bildirildiği anlaşılmıştır.

Dava konusu olayla ilgili Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığının ….. soruşturma numaralı …. karar numaralı soruşturma izni verilmemesi nedeniyle “İşlem Yapılmasına Yer Olmadığına Dair” karar verildiği anlaşılmıştır.

Mahkememizce dosyada bilirkişiden rapor aldırılmış, bilirkişi raporunda özelte; Davalının % 100 oranındaki kusuruna ve davacı ……. ‘ın asgari ücretin 2,24 katı düzeyindeki gelirine göre, %32,2 oranında güç kaybına uğramasından dolayı 459.331,05 TL maddi tazminat alacağının mevcut bulunduğunu rapor etmiştir.

  1. Maddi tazminat talebinin KABULÜ ile; 459.331,05 TL’nin olay tarihi olan 04/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
  2. Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; 20.000.-TL’nin 04/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

KARAR // PATLAMA – MAYIN – TAZMİNAT- TERÖR – UZMAN ERBAŞ

Bakılan uyuşmazlıkta; Muş Jandarma Özel Harekât Tabur Komutanlığı emrinde jandarma uzman çavuş olarak görev yapan davacı ……’in, 15.09.2015 tarihinde ifa edilen operasyon dönüşünde Muş-Diyarbakır (Kulp) karayolu Suluca köyü mevkiinde bölücü terör örgütü mensupları tarafından karayoluna önceden döşenen patlayıcı maddenin, içerisinde bulunduğu Jandarma Özel Harekat Timine ait MKKTTA (Kirpi) zırhlı aracın geçişi esnasında infılak etmesi/ettirilmesi neticesinde yaralandığı, Muş Devlet Hastanesi Sağlık Kurulunca davacı hakkında düzenlenen 05.05.2016 tarih ve 8.05 numaralı sağlık kurulu raporunda “a)Yaralanma basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde değildir, b)Vücutta kemik kırılmasına neden olmuştur (Torakal vertebral kırık, opere T12 Vertobroplasti), c)Kişinin yaşamını tehlikeye sokmaktadır, ç) Yüzde sabit eser bırakacak niteliktedir (mentom inferiorda hipertrofik skar) d)hastalık görev sebebiyle meydana gelmiştir.” hususlarının belirtildiği, bahsi geçen sağlık kurulu raporunun Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Kurulunca değerlendirilmesi sonucunda anılan kurulun 11.08.2017 tarih ve 8403 sayılı kararı ile “1) Bu raporda belirtilen rahatsızlığının 15.09.2015 tarihinde meydana gleen yaralanmaya bağlı olduğuna, 2) Malul olmadığına, 3) 684 sayılı KHK uyarınca 1053 sayılı Nizamnameye göre tespit edilecek derecesinin bulunmadığına” karar verilmek suretiyle davacıya herhangi bir aylık bağlanmadığı, söz konusu olay nedeniyle Elazığ Asker Hastanesinin 16.06.2016 tarih ve 3385538 sayılı raporunda “Uzman erbaşlığa devam eder, komando olamaz.” hususunun yer aldığı, olay nedeniyle davacıya Jandarma Genel Komutanlığı Nakdi Tazminat Komisyonunun 30.06.2016 tarih ve 2016/360 sayılı kararı ile 12.656,40 TL nakdi tazminat ödenmesine karar verildiği ve davacıya net 12.560,34 TL nakdi tazminat ödendiği, dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; olayın münferit bir terör eylemi şeklinde cereyan ettiği, davalı idarenin söz konusu olayda hizmet kusurunun bulunmadığı anlaşılmakta ise de, yukarıda açıklandığı üzere, davacı …….’nın , bölücü terör örgütü mensuplarınca karayoluna önceden döşenen patlayıcının infılak etmesi/ettirilmesi sonucu yaralanması olayında, mesleki risk ilkesi çerçevesinde davalı idarenin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, dolayısıyla kamu hizmetinin yerine getirilmesi sırasında ve hizmetten doğan bir sebeple yaralanan davacının uğradığı zararların davalı idarece tazmini gerektiği sonucuna varılmaktadır.

  1. Açıklanan nedenlerle maddi tazminat isteminin; 480.862,87 TL’lik kısmının kabulüne
  2. Manevi tazminat isteminin; 50.000,00 TL’lik kısmının kabulüne

Kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (30) gün içerisinde Erzurum Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere, 08/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

KARAR // TERÖR TAZMİNAT – PATLAMA – MAYIN – SAKATLIK

Uyuşmazlıkta; davacının Diyarbakır Lice İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde Jandarma Uzman Çavuş olarak görev yapmakta iken 31.07.2015 tarihinde bölücü terör örgütü mensupları tarafında menfeze yerleştirilen el yapımı patlayıcının patlatılması sonucu yaralandığı, Lice Halis Toprak Vakfı Hastanesine götürüldüğü, 7 gün istirahat verildiği, şikayetlerini devam etmesi nedeniyle, Diyarbakır Askeri Hastanesine sevk edildiği, 45 gün hava değişimi verildiği, Diyarbakır Özel Genesis Hastanesine gittiği tarafına 10 gün istirahat raporu verildiği, yine 28.09.2015 tarihinde Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesine gittiği yine 21 gün istirahati uygundur raporu verildiği, şikayetlerinin devam etmesi üzerine İzmir Askeri Hastanesinde “6 ay süreli belli faaliyetlerden muafiyeti uygundur” raporu verildiği, Mahkememizin 17.07.2017 tarihli ara kararıyla davalı idareden, davacıdan ve davacının tedavi görmüş olduğu tüm hastanelerden gerekli tüm bilgi ve belgelerin dosya içerisine aldırıldığı, davalı idare tarafından verilen cevabi yazı ve eklerinde davcıya 12.403,44 TL nakdi tazminat ödenmesine karar verildiği, davacının Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan muayene sonucu verilen 17.01.2018 tarihli Sağlık Kurulu Raporunda vücut fonksiyon kaybın oranının %20 olduğunun bildirildiği görülmektedir.

-Mahkememizin 30.03.2018 tarihli ara kararıyla Adli Tıp Kurumu’ndan davacının muayenesi yapılarak Ankara SBÜ Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan muayene sonucu verilen 17.01.2018 tarihli Sağlık Kurulu Raporundaki %20 vücut fonksiyon kaybın oranı da dikkate alınarak, vücut fonksiyon kaybı olup olmadığı, aynı görevi yapan emsallerine göre fazla efor sarfettmesi gerekip gerekmediği, gerekiyor ise oranının tespit edilmesi hususunda rapor alınmasına karar verildiği,

-Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nun 04.03.2019 tarih ve 3935 sayılı raporunun özetle; davacının 31.07.2015 tarihinde maruz kaldığı mayın patlamasına bağlı yaralaması 11.10.2008 tarih ve 27021sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine yer olmadığı, iyileşme (iş göremezlik/ iş ve güçten kalma) süresinin olay tarihinde itibaren 6 ay kadar uzayabileceği, kesin iş göremezlik süresinin kişinin tedavi ve takibini yapan hekimler (sağlık kuruluş) tarafından düzenlenmiş istirahat veya çalışabilir raporu ile belirlenebileceği, iyileşme süresi içerisinde bir ay süreyle başka birisinin yardımına gereksinim duyabileceği, mütalaa olunur” şeklinde görüş belirtildiği, rapora yapılan itiraz da dikkate alınarak raporun hüküm kurmaya yeterli görülmediğinden Mahkememizin 09.05.2019 tarihli ara kararıyla, İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde (davacı Manisa iline atandığından) davacının, vücut fonksiyon kaybı olup olmadığı, aynı görevi yapan emsallerine göre fazla efor sarfettmesi gerekip gerekmediği, gerekiyor ise oranının tespit edilmesi hususunda rapor alınmasına karar verildiği,

İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu’nun …….. sayılı raporunda ise özetle; davacının 31.07.2015 tarihli patlama nedeniyle meydana gelen yaralanmada Engellilik Ölçütü Sınıflandırılması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelikte faydalanılarak değerlendirildiği, buna göre Radyoloji Anabilim dalınca çekilen grafiler değerlendirildiğinde göğüs 12. Omurunda ki %25’ten az yükseklik kaybına bağlı olarak kişinin sakatlık oranının % 8(sekiz) olduğu mütalaasına varıldı” şeklinde görüş belirtildiği,

Bu rapor gereği Mahkememizin 20.01.2020 tarihli dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek; aktüerya hesap bilirkişisinden davacının % 8 oranında efor kaybı tazminatı hesaplaması istenildiği, hesap bilirkişi tarafından mahkememize ibraz edilen asıl raporu ve ek raporda, özetle; davacının 31.07.2015 günü meydan gelen olay sonucunda yaralanarak % 8 oranında beden gücü kaybına göre hesaplama yapılığı, TRH-2010 tablosunun esas alındığı, aktif çalışan olduğundan tazminat parasal değerinin maaş bordroları esas alındığı ve davacıya nakdi tazminat komisyonu tarafından 12.403,44 TL ödeme yapılığından bu miktarın düşülmesi gerektiğiyle, iş gücü kaybı tazminat miktarının 268.015,07 TL olarak tespit edildiği görülmektedir.

Açıklanan nedenlerle;

  1. Davacının maddi tazminat istemi yönünden davanın kabulüyle, toplam 268.015,07 TL maddi tazminatın; (davanın açıldığı sırada talep edilen 1.000’00-TL’lik kısım için idareye başvuru tarihi olan 21.09.2016 tarihinden, ıslah ile artırılan kısım oaln 267.015,07 için ıslah dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği 16.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) davalı idarelerden alınarak davacıya ödenmesine,
  2. Davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüyle 10.000,00-TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 21.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarelerden alınarak davacıya ödenmesine

Kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 10/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

KARAR // KOMANDO – YÜZBAŞI – TAZMİNAT – EĞİTİMDE SAKATLANMA – SAKATLIK

Uyuşmazlıkta, söz konusu sakatlanma olayına ilişkin düzenlenen olay tutanağında “Olayın ilgilinin ağır kusurundan kaynaklanmadığı gibi, olay; a.Keyif verici maddeleri kullanmaktan, b.Emir dışı hareketten, c.Yasak fiilleri yapmaktan, d.Bir intihar kastından meydana gelmemiştir” yönünde tespitlere yer verildiği görülmüş olup, bu kapsamda davacının kamu görevinin yürütülmesi esnasında meydana gelen söz konusu olay nedeniyle uğramış olduğu zararların kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca tazmini gerektiği sonucuna varılmıştır.

Mahkememizin 18/09/2018 tarihli ara kararıyla davacının Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne gönderilmesine ve davacının meslekte kazanma gücü kaybı bulunup bulunmadığının ve varsa işgücü kaybı oranının tespit edilebilmesi için gerekli muayene ve tetkikler yapılmak suretiyle, davacının işgücü kaybı oranını ve rahatsızlığının 29.01.2016 tarihinde gerçekleşen kazadan kaynaklanıp kaynaklanmadığını belirten sağlık kurulu raporu düzenlenmesine karar verilmesi üzerine düzenlenen 25.12.2018 tarihli sağlık kurulu raporunda özetle; davacının sürekli özür oranının %8 olduğu ve 29.01.2016 tarihinde geçirmiş olduğu düşme olayı nedeniyle ön çapraz bağlarında yaralanma meydana gelmesinin tıbben mümkün olduğu kanaatine varıldığı yönünde rapor verilmiştir.

Taraflara tebliğ edilen hesap bilirkişisi raporuna davacı tarafından yapılan itiraz yerinde görülmeyerek rapor Mahkememizce hükme esas alınabilir nitelikte bulunmuştur.

Bu durumda, görev sırasında meydana gelen sakatlanma nedeniyle kamu görevlisi olan davacının uğradığı maddi zararlara karşılık hesaplanan tazminatın, 1.000,00 TL’lik kısmının idareye başvuru tarihinden (11.07.2017) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte, kalan 905,773,03 TL’lik kısmının ıslah tarihinden (02.09.2019) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarede davacıya ödenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle;

– Davacının maddi tazminat isteminin kabulüne, 1.000,00 TL’lik kısmının idareye başvuru tarihinden (11.07.2017) itibaren, kalan 905,773,03 TL’lik kısmının ıslah tarihinden (02.09.2019) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte toplam 906,773,03 TL maddi tazminatın davalı idare tarafından davacıya ödenmesine,

– Davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, 20.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden (11.07.2017) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine,

kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Konya Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere, 16/10/2019 tarihinde maddi tazminat istemi yönünden oybirliğiyle, manevi tazminat istemi yönünden oyçokluğuyla karar verildi.

ESTETİK AMELİYAT MASRAFLARININ DAVACIYA ÖDENMESİ GEREKİR

  • Davacı, estetik ameliyatın zorunlu kılacağı giderleri istemiş ve hekim bilirkişinin de bulunduğu Bilirkişi Kurulu raporunda istenen meblağın makul olduğu bildirilmiş ise de, mahkemece davacının olay nedeniyle yaralanmasının estetik ameliyatı gerektirip gerektirmediği yönünden uzman bilirkişi raporu alınmadan, estetik ameliyatın henüz gerçekleşmemiş olduğu gerekçesiyle bu yöndeki talebin reddine karar vermiştir. Oysa, davacının uzman bilirkişiye muayene ettirilerek ayrıntılı rapor alınıp sonucuna göre karar verilmelidir. (19. HD. 07.06.1994, 9106-7462)
  • Davacının olay nedeniyle yaralanıp tedavi gördüğü dosyadaki hastane rapor ve belgelerinden anlaşılmaktadır. Davacı bu tedavilerine ilişkin harcama belgesi ibraz edememiş, bunun mahkemece uzman bir bilirkişiye tahmini olarak hesaplatılmasını istemiştir. Öte yandan ilerde yapılması zorunlu tedavi (estetik gibi) giderlerinin de önceden istenmesi mümkündür.Şu durum karşısında, estetik ameliyat ve diğer tedavi giderlerinin uzman bir bilirkişiye hesaplatılarak hüküm altına alınması gerekirken, mahkemece tedavi gider belgesi olmadığı gerekçesiyle istemin reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.(4. HD. 13.09.1999, 5030-7088)
  • Yüzdeki değişikliğin düzeltilebilmesi için yapılacak estetik veya benzeri ameliyat giderleri gerçekleşmiş zarar niteliğindedir. O halde, bu giderlerin yapılmasından sonra isteneceği şeklindeki görüş kanuna aykırıdır. Yapılacak iş, ameliyat giderinin davacı tarafa açıklattırılması ve ondan sonra bilirkişi eliyle gerçek tutarının tespiti ve bulunacak gerçek giderin alınmasına karar verilmesidir. (4. HD.14.07.1967, 7693)