info@kocgundoganhukuk.com
Fevzi Çakmak-1 Sokak, Ümit Ap. 22/7, 06430 Kızılay Çankaya/Ankara

CEZA HUKUKU

ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK

Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı nüfus kayıt tashihi davasında yakınan ve diğerlerinin davacı olarak gösterilmesine gerek ve zorunluluk olmadığı halde ve anılan davayı hukuken kendi adına açma olanağı bulunmasına karşın, dilekçede bu kişileri de fazladan davacı olarak gösterip adlarına sahte imza atması ve mahkemeye sunması eyleminde başkasının zararına hukuksal bir sonuç doğmayacağı gözetilmeden, öğeleri itibariyle oluşmayan suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” 6.CD. 14.10.2003, 18567/7057.

RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK – İĞFAL KABİLİYETİ

“Resmi belgede sahtecilik suçunun oluşması için, belgenin hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte bulunması gerekir. … bir başka anlatımla belgenin nesnel olarak aldatıcılık yeteneğinin bulunması gerekir. Aldatma keyfiyeti belgeden objektif olarak anlaşılmalıdır. Sanığın bu belgeden çektiği fotokopi ise onaysız olup, bu yönüyle suret belge özelliğini taşımadığı, hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı ve aldatıcılık yeteneğinin bulunmadığı, şirket görevlilerinin belgenin onaylı suretini istememeleri biçimindeki özensiz davranışları nedeniyle ortaya çıkan fiili iğfalin de aldatıcılık yeteneğinin varlığını göstermeyeceği anlaşıldığından, sahte resmi belge sureti düzenlemek suçunun unsurları da oluşmamıştır. Bu itibarla, sanığın sahte resmi belge düzenlemek suçundan mahkûmiyetine ilişkin yerel mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.” Yargıtay Ceza Genel Kurulu E.2003/6-232 K.2003/250 ve 14.10.2003

  • •“…Sanık Z. A.’ın para ve eşyaları imza karşılığı teslim almasına rağmen denetim sırasında iade edemediği gibi nerede olduğunu da açıklayamadığından eyleminin zimmet olarak nitelendirilmesinde bir isabetsizlik yok ise de, sanık C. S.’e denetleme esnasında para ve eşyaların sorulması üzerine Milli Emlak Müdürlüğünün kabul etmemesi, kurumda muhafaza edecek yer de olmaması sebebiyle eve götürdüğünü, parayı da bankada muhafaza ettiğini ifade ettiği, tanık C. G. ile birlikte evine gönderildiğinde altınları alıp getirdikleri, paranın ise hesabında olmamasına rağmen 20-30 dakika sonra getirip amirlerine teslim etmek istediği ve düzenlenen tutanaklarla birlikte aynı gün teslim alındığı, dosyada tanık olarak dinlenen amir ve memurların olayı bu şekilde anlatarak ve kurumda kasa bulunmadığını ifade ederek sanığın savunmasını doğruladıkları, sanık müdafii tarafından dosyaya ibraz edilen soruşturma raporunda da sanığın eyleminin amirlerine bilgi vermesi gerekirken kendi kararı ile eşyaları evinde saklaması olarak kabul edildiği, tüm bu deliller birlikte değerlendirildiğinde sanığın temellük kastıyla hareket ettiği hususunun şüpheli kaldığı ve bu şüpheden sanığın yararlanması gerektiği gözetilip atılı zimmet suçundan beraatına karar verilmesi gerekirken, …” (T.C. YARGITAY 5.CD 10.04.2014 tarih ve 2013/8607E. 2014/4052K.)
  • • “…Sanığın, Alaşehir Orman İşletme Şefliği tarafından 2008 yılı içerisinde köy muhtarlığına verilen ağaç kesim işlerinin ihalesini alan katılanlar H. ve A.’den ihale bedeli olarak aldığı 8.750 TL. meblağlı senede alacaklı olarak köy tüzel kişiliği yerine kendi ad ve soyadını yazması nedeniyle katılanlar tarafından Alaşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesine aleyhine menfi tespit davası açılmasına, davanın kabul ile sonuçlanması nedeniyle bu senet dolayısıyla katılanlar hakkındaki icra takibinin sonuçsuz kalmasına ve köy tüzel kişiliğinin alacağının tahsil edilememesine, yine 02/09/2005 tarihli Ok-Pet faturalı 70 TL.lik harcamanın köy gider defterine 90 TL. olarak yazılmasıyla aradaki 20 TL.nin ve 10/11/2006 tarihinde Alaşehir Mal Müdürlüğüne 12 TL. yatırıldığı halde köy gider defterine 1.200 TL. olarak kayda alınmasıyla da aradaki 1.188 TL.nin gider olarak fazla gösterilmesi ve bu suretle de köy tüzel kişiliğinin zararına neden olması biçiminde gerçekleştirdiği anlaşılan ve zimmet kastı saptanamayan eylemlerinin zincirleme biçimde görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden, …” (T.C. YARGITAY 5.CD 21.05.2014 tarih ve 2013/1835E. 2014/5596K.)
  • • “… Sanık V’nin Lüleburgaz Orman Fidanlık Mühendisliği misafirhanesinde müdür, sanık E’nin işçi olduğu, misafirhanede elde edilen gelirlerden 2.281,50 TL’nin döner sermaye hesaplarına yatırmadıklarından haklarında zimmet suçundan dolayı kamu davası açılmış ise de, sanıkların savunmaları, misafirhane için yaptıkları masraflara ilişkin sundukları belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamıbirlikte değerlendirildiğinde, sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerinin sabit olmadığı anlaşılmakta, delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin onanmasına…” (T.C. YARGITAY 5.CD 28.06.2012 tarih ve 2009/6806E. 2012/7509K.
    • Sanığın zimmetine geçirdiği kabul edilen 7.084,32 TL’nin, suç tarihindeki ekonomik koşullar ile Dairemiz uygulamalarına ve hakkaniyet ölçütlerine göre değer azlığı sınırında kalması nedeniyle sanık hakkında TCK’nın 249. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, (
  • •“…Mahkemece zimmet miktarı olarak kabul edilen 4.245,00 TL’nin son suç tarihi olan 2011 yılı itibarı ile ekonomik koşullar ve paranın alım gücü nazara alındığında değerinin azlığı karşısında TCK’nın 249/1. maddesi uygulanarak cezada indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, …”(T.C. YARGITAY 5.CD 07.06.2016 tarih ve 2014/5552 E. 2016/5991
    • … 1519 yevmiye nolu verile emri ile gerçeğe aykırı 944.500.000 lira bütçeye emanet kaydı yapılarak bu miktarı belediye hesabından çekip zimmetlerine geçirdikleri iddiası ile ilgili olarak, E.M.T. elektrik firmasının fatura dip koçanları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp, 1336 nolu verile emri ekinde noksan olarak gözüken 944.565.155 lira tutarındaki faturanın bu firma tarafından kesilip kesilmediğinin araştırılıp saptanması, sanık Yusuf Mecek’in 2002 yılında belediye hudutları içerisinde kurulacak pazar yerlerinden işgaliye parası tahsil etmek için sanık Cengiz Erkek’i görevlendirdiği ve bu sanık tarafından makbuzsuz olarak toplanan 5.000.000.000 liranın Yusuf Mecek’e elden teslim edilmesine rağmen belediye kayıtlarına gelir olarak kaydedilmediği hususunda İçişleri Bakanlığı kontrolörünce yeminsiz olarak dinlenen Tuncay Sayar, Durmuş Akça, Abdullah Acar, Mustafa Tunç, Veysel Geven, Hasan Gümüştaş, Şükrü Sarı, Ömer İnce, Şükrü Barsan, A. Habip Özyürek ve belediye çalışanı Hatice Yıldırım’ın tanık olarak dinlenmeleri…toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra sanıkların hukuki durumlarının buna göre tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat hükümleri kurulması..
    • Sanıkların söz konusu alımların gerçek olduğunu savunmaları ve kullanım alanlarını belirtmeleri de gözetilerek mümkün olması ve gerekli görülmesi halinde mahallinde keşif yapılması, yine iddia ve savunmalarda belirtilen tüm tanıkların dinlenmesinden sonra daha önceki raporları düzenleyenlerden farklı bir bilirkişi heyetine dosyanın tevdi edilerek, 15/08/2005 ve 18/03/2005 tarihli raporlar, iddianamede ileri sürülen hususlar, savunmalar ve yukarıda açıklanan araştırmalarda elde edilecek deliller de nazara alınmak suretiyle her bir sanığın görev, yetki ve sorumlulukları dikkate alınarak yukarıda gösterilen eylemler neticesinde belediyenin parasının mal edinilip edinilmediğini, belediye çalışanı olmayan sanıkların bu eylemlere iştirak edip etmediklerini açıkça ortaya koyan, denetime elverişli ve somut delillere dayalı yeni bir bilirkişi raporunun alınmasından sonra hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde beraat kararları verilmesi
    • Kira sözleşmesinde imzaları bulunan M. A. E. ve F. K. ile soruşturma aşamasında beyanları alınan tanıkların dinlenmesi, harcamaların yapıldığı cami üzerinde keşif icra edilip savunmada ileri sürülen harcamalara konu işlerin yapılıp yapılmadığı belirlenip..
    • Olay yerinde keşif icrası ile bu konuda tarafsızlığından kuşku duyulmayacak tanıkların dinlenip bilirkişi marifetiyle yapılan işlerin gerçek değerinin günün ekonomik koşulları da dikkate alınarak tespiti, fazla ödeme varsa nedenleri ile ayrıca her iki eylemle ilgili tarafların ibraz ettikleri Bursa 5. Sulh Hukuk ve 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince görevlendirilen teknik bilirkişilerin 17.2.2000 ve 22.5.2003 tarihli raporları arasındaki açık farklılığın nedenleri hususlarında, raporlar alınmasından sonra iddia ve savunma birlikte değerlendirilerek, sanıkların kastlarının ve hukuki durumlarının belirlenmesi yerine, noksan incelemeyle ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı biçimde hükmü kurulması,(Ek-5)