info@kocgundoganhukuk.com
Fevzi Çakmak-1 Sokak, Ümit Ap. 22/7, 06430 Kızılay Çankaya/Ankara

DİSİPLİN CEZALARI

KAST YOKLUĞU NEDENİYLE DİSİPLİN CEZASININ İPTALİ

Uyuşmazlıkta, davacı hakkında, 28.08.2018 tarihi saat 18:00 sıralarında davacı ile üstü konumunda bulunan J.Ütğm.K.Y. arasında yaşanan tartışma sonucunda tanzim olunan tutanak üzerine disiplin soruşturması başlatıldığı, davacının yaşanan tartışma sonucu üstü konumunda bulunan J.Ütğm.K.Y.’ye “Seninle görüşeceğiz” demek suretiyle tehdit ettiği yönündeki tespitin yer aldığı söz konusu raporda soruşturma kapsamında olayın tanığı olduğu belirtilen ve tartışma esnasında olay yerinde ve yakınında bulunan personel ve davacının alınan ifadelerinden; davacının Astsubay garnizonunda diğer personeller ile oturmakta iken görevli erlerden çay istediği, J. Ütğm.K.Y.’nin kendisine çay verilmemesi yönünde emir verildiğinin söylenmesi üzerine konuyu Tabur Komutanına iletmek amacıyla Tabur Komutanlığı binasının ön bahçesinde bulunan kamelyaya gittiği, Tabur Komutanına “kendisine çay verilmemesi yönünde J. Ütğm.K.Y.’nin emir verdiğini” söylediği, bunun üzerine orada bulunan J. Ütğm.K.Y.’nin Tabur Komutanına hitaben ” çay parasını vermediği için kendisine çay verilmemesi için görevli erlere emir verdim.” dediği, davacının da J. Ütğm.K.Y.’ye hitaben “İzinde olduğu için çay parasını veremediği, çayın parasını şimdi vereyim” dediği, J. Ütğm.K.Y.’nin de davacıya hitaben “izinli ve görevde olan tüm personeli çay parasını verdi, sen neden vermedin, çay içmek istiyorsan kendi çayını demleyip içebilirsin, başkasının hakkını gaspedemezsin” dediği, davacının da “o zaman sen de kendi çayını kendin demle” dediği, bu sırada J. Ütğm.K.Y.’nin üzerine doğru yürüdüğü, J.Yzb.A.K.’nin araya girerek davacıyı uzaklaştırdığı, davacının soruşturma kapsamında olayın tanığı olduğunu bildirdiği ve ifadesi alınan tanık H.H.Y., K.K., E.Y. ve U.B.’nin alınan ifadelerinden de davacının olay yerinden uzaklaştığı sırada J. Ütğm.K.Y.’nin “gel lan, sen kimsin, oğlum” şeklinde ifadelerde bulunduğu, davacının da olay yerinden uzaklaştığı esnada J. Ütğm.K.Y.’yez hitaben “Seninle görüşeceğiz” dediği ve olay yerinden ayrıldığı anlaşılmaktadır.

Kasıt unsurunun varlığının kabulü için isnat olunan eylemin fail tarafından bilerek ve istenilerek işlenilmiş olması ve ayrıca failin eylemin sonuçlarını bilmesi (öngörmesi) ve istemesi şarttır. Kasıt unsuru ortaya konulurken, olay öncesi, olay sırası ve olay sonrası davranışlar bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Kastın varlığının tespiti için; kişinin durumu (ortaya çıkan netice hakkında sorumluluk sahibi olup olmadığı, vuku bulan neticeyi bilebilecek durumda olup olmadığı, statüsü ve statüden kaynaklanan yükümlülükleri), olayın gelişimi (netice öncesi ve sonrası, neticenin devam ettiği süreç), davranış ve davranışın ortaya çıkış şekli (talimatla süreci yönlendirme, neticenin ortaya çıkmasına göz yumma, yapması gereken davranışları yapmama veya neticeyi ortaya çıkaran davranışta ısrar) ve ortaya çıkan sonuç (eylemin etkilerinin boyutu, neticenin ortadan kalkması için gayret gösterilip gösterilmediği, süreç içerisinde eylemin etkilerinin ağırlaşarak devam etmesi) birlikte değerlendirilmelidir.

Somut olayda, davacı hakkında başlatılan disiplin soruşturması kapsamında tanzim edilen tutanak ve bu tutanaktaki belirtilen hususları doğrular nitelikteki tanık beyanlarından ve davacının ifadesinden; üstü konumunda bulunan J. Ütğm.K.Y.’nin çay parası vermemesi nedeniyle kendisine çay verilmemesi hususunda görevli erlere emir verildiğinin davacı tarafından öğrenilmesi üzerine konuyu tabur komutanına iletmek üzere Tabur Komutanlığının ön bahçesinde bulunan kamelyaya gitmesi üzerine J. Ütğm.K.Y. ile aralarında başlayan tartışma sonrasında uzaklaştırıldığı esnada davacının üstü konumunda bulunan J. Ütğm.K.Y.’ye yönelik olarak dava konusu disiplin cezasına dayanak alınan ”Seninle görüşeceğiz” cümlesini sarfettiği sabit ise de; tehdit fiilinin, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgu olduğu, fiilin muhatabı üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerektiği dikkate alındığında; davacı tarafından söylenen ‘Seninle görüşeceğiz” sözünün muhatabıyla yaşadığı sözlü münakaşanın etkisiyle ve bir anlık kızgınlıkla, salt o esnada içinde bulunduğu ruh haliyle söylenmekle somut ve ciddi bir olguya dayanmadığı, dolayısıyla dosyadaki mevcut delil durumuna göre tehdit suçunun manevi öğesi olan genel kastın varlığından söz edilemeyeceği, bu yönüyle somut olayda davacıya isnat edilen suçun manevi unsurunun oluşmadığı sonucuna varılmıştır.

Bu duruma göre, 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Kabul Edilmesine Dair Kanun davacı hakkında uygulanan sevk maddesinde yer alan suç tanımının manevi unsurunun kasıt olduğu, dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden ise, soruşturmaya konu edilen söz ve davranışların, tehdit etmek kastını içerir şekilde vuku bulmadığı anlaşıldığından, anılan Kanunun 8/5-ç-10 maddesi uyarınca davacının “yirmidört ay uzun süreli durdurma” cezasıyla tecziyesi ve cezanın “Brüt Aylığının 1/2’sinin Kesilmesi Suretiyle İnfazı” yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Öte yandan; Mahkememiz kararı, disiplin soruşturması kapsamında davacının amiri konumunda bulunan personele karşı ”Seninle görüşeceğiz” cümlesini sarfettiği gerekçesiyle “Amir veya Üstlerini Sözlü veya Fiili Olarak Tehdit Etmek” fiilini işlediği sübuta erdiğinden bahisle 7068 sayılı Kanunun 8/5-ç-10 maddesi uyarınca davacının “yirmidört ay uzun süreli durdurma” cezasıyla tecziyesine ilişkin işlemin hukuka aykırılığına ilişkin olup, davalı idarece yeniden bir değerlendirme yapılarak, tipiklik, elverişlilik ve orantılılık ilkeleri de gözönünde bulundurulmak suretiyle davacının soruşturmaya esas alınan diğer eylemi/eylemleri karşılığı olan disiplin cezasının verilmesi konusunda yeniden bir değerlendirme yapılabileceği de açıktır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline…

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal – Evli Kadınla İlişki

Dava dosyasının incelenmesinden, … İlce Jandarma Komutanlığı emrinde jandarma uzman çavuş olarak görev yapan davacının, …. Jandarma Karakol Komutanlığı emrinde hafif araç şoförü olarak görev yaptığı dönemde sorumluluk bölgesinde bulunan …. Otelde meydana gelen bir olaya müdahale sırasında bu otelde çalışan ve tercüman olarak kullanılan ….. isimli yabancı uyruklu evli bir bayan ile yasak ilişki yaşadığı, yaşanan ilişkinin evli bayanın eşi ….. tarafından tespit edilmesi sonrasında, şahsın eşi …. karşı boşanma davası açtığı ve sonrasında ….. isimli şahsın yaşadığı psikolojik sorunlar nedeniyle bu duruma sebebiyet verdiğinden bahisle davacı hakkında Jandarma Genel Komutanlığına şikayetçi olması üzerine konuyla ilgili yapılan disiplin soruşturmasında, davacının görevi nedeniyle bir araya geldiği …. isimli bayanın evli olduğunu bilmesine rağmen tanışarak kişisel ilişki kurması neticesinde tarafların boşanmalarına sebebiyet verdiği, Jandarmaya duyulan güven duygusunu sarsacak nitelikte davranış ve eylemler içerisinde bulunduğunun tespit edildiği ileri sürülerek getirilen teklif neticesinde 682 Sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8/4-b(6) bendi uyarınca ”6 Ay Kısa Süreli Durdurma Cezası” ile tecziyesine ilişkin 24/11/2017 gün ve 2017/38 sayılı Antalya Valiliği İl Jandarma Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Genel bir emniyet görevlisi olarak jandarma personeline, toplumun her anlamda huzur ve güvenliğini sağlamak, korumak ve devam ettirmek konusunda yetki, görev ve sorumluluklar tanınmıştır. Yürüttükleri hizmetin niteliği ve sahip oldukları yetki ve sorumluluklar, jandarmaların güvenilir ve disiplinli kişiler olmasını gerektirmektedir. Bu bağlamda; bir jandarma personelinin, mesleğin özelliği gereği çevresindeki insanlarla olan sosyal ilişkilerine çok dikkat etmesi ve kiminle, nasıl diyalog kurduğuna özen göstermesi gerekmektedir.

Bakılan davada; soruşturma raporunda yer alan bilgi ve belgeler ile ifadelerin birlikte değerlendirilmesinden; davacının … bulunan …. İsimli şahısla yaşadığı ilişki nedeniyle söz konusu şahsın eşi tarafından şikayet edilmesi üzerine hakkında soruşturma başlatıldığı, … isimli bayanın evli olduğunu bildiği halde kişisel ilişki kurmaya çalıştığı ve neticede söz konusu şahıs ile şikayetçi olan kocasının boşanmalarına sebep olarak, söz konusu tutum ve davranışlarıyla Jandarmanın toplum nezdindeki itibarını zedeleyecek davranışlarda bulunduğu gerekçesiyle dava konusu işlem tesis edilmiş ise de; …. isimli bayanın vermiş olduğu ifadesinde evli olduğunu davacıdan sakladığını belirttiği, ayrıca disiplin soruşturması esnasında davacının üst rütbedeki amirleri ve diğer çalışma arkadaşları tarafından, davacının … isimli şahısla ilişkisi olup olmadıklarını bilmedikleri, söz konusu ilişkinin davacının çalışma hayatına da herhangi bir yansımasının görülmediği konusunda benzer şekilde ifadelerinin bulunduğu, davacının anılan fiil ve hallerinin özel hayatın gizliliği kapsamında kaldığı ayrıca görev yaptığı çalışma ortamı ile topluma herhangi bir yansımasının olmadığı anlaşıldığından idari işlemin konu unsuruna aykırı olarak tesis edilen dava konusu kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin İPTALİNE…