info@kocgundoganhukuk.com
Fevzi Çakmak-1 Sokak, Ümit Ap. 22/7, 06430 Kızılay Çankaya/Ankara

TERÖR MALÜLÜ

HASTANEYE SEVK ETMEME - MALULİYET

Buna göre, davacının 1993 yılında terör örgütü mensupları ile girilen çatışmada yaralandığı ve daha sonra hakkında düzenlenen sağlık kurulu raporlarında “travma sonrası stres bozukluğu tanısı” ile askerliğe elverişli olmadığının tespit edildiği görüldüğünden, rahatsızlığının  terör olaylarının önlenmesi, takibi veya etkisiz hale getirilmesi amacıyla ifa edilen görevler sırasında yaşadığı travmalara bağlı olarak oluştuğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davacı hakkında 3713 sayılı Kanunun vazife malullüğüne ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekirken, davacının bu konudaki talebinin reddi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE, yargılanmanın yenilenmesi isteminin kabulü ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin …………. sayılı kararı ile, Ankara 15. İdare Mahkemesi’nce verilen ……….. sayılı kararın KALDIRILMASINA; dava konusu işlemin İPTALİNE.

Belirtilen yasal düzenleme uyarınca vazife malullüğü aylığı bağlanabilmesi için, malulliyetin vazife sırasında ve vazifesinin sebep ve etkisiyle meydana gelmesi, diğer bir ifadeyle malulliyet ile vazife arasında uygun bir nedensellik bağının bulunması gerekir.

Olayda, davacının askerlik görevini yapmakta iken bombalı terör saldırısı sonucunda yaralandığı, terör olayının hemen sonrasında psikolojik rahatsızlıkları nedeniyle tedavi görüp, tarafına hava değişimi verildikten sonra da fiilen askerlik yapmadan uyum bozuklukları tanısı ile askerliğe elverişli olmadığı yönündeki 30.11 2016 tarihli sağlık raporu üzerine terhis edildiği, söz konusu sağlık kurulu raporunda her ne kadar hastalığının görevinin neden ve etkisi ile meydana gelmediği, rahatsızlığının 10.07.2016 tarihteki olaya bağlı olmadığı belirtilmiş ise de, söz konusu terör olayı öncesinde psikolojik rahatsızlığı olduğunu gösterir başkaca sağlık kurulu raporu veya farklı bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı, yine İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü tarafından düzenlenen 02.08.2018 tarihli raporda da travma sonrası stres bozukluğu tanısı konulan davacının askerlik döneminde başlayan rahatsızlıklarının devam ettiği açıktır.

Bu durumda ; askerlik görevi sırasında bombalı terör eylemi sonrasında hastalanan davacının, rahatsızlığının askerlik vazifesinin neden ve etkisiyle meydana geldiği sonucuna varıldığından, vazife malulü sayılması istemiyle yaptığı başvurunun reddine, ilişkin işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE, Ankara 2. İdare Mahkemesi’nce ……..sayılı kararının KALDIRILMASINA; dava konusu işlemin İPTALİNE  İdari Yargılama Usulü Kanununun değişik 45/6. maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.    

Uyuşmazlıkta, dosyada mevcut bilgi ve belgelerin ilgili mevzuat hükümleriyle birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacının 26.05.2009 günü Ordu – Samsun Karayolu Helvacı Köyünde yapılan önleyici kolluk faaliyeti kapsamında görev yaptığı esnada iki adet ruhsatsız silaha el koyma ve araç sahiplerine ilişkin yakalama, kelepçe takma, zor kullanarak etkisiz hale getirme işlemi sırasında kalp krizi geçirdiği, dosyada bulunan davacıya ait Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığı kardiyoloji polikliniğinin 02.10.2012 tarihli dosyasında “hasta …….’de kalp krizi geçirdikten sonra sol ventrikül yetmezliği gelişmiştir. Sol ventrikül yetmezliğinin nedeni geçirmiş olduğu kalp krizidir” kararı verildiği, davacının kalp krizi geçirdiği tarihten öncesine ilişkin olarak Samsun Asker Hastanesinin 14.01.2008 tarihli “sınıfı görevini yapar” raporu bulunduğu da düşünüldüğünde yaşadığı kalp krizinin görevi sırasında aşırı stres ve efora bağlı olarak görevin neden ve etkisi ile ortaya çıkacağının muhtemel bir sonuç olduğu ve bu krizin neden olduğu sol ventrikül yetmezliği nedeniyle bedenen bir işle meşgul olma imkanından kati surette mahrum kaldığı görülmektedir.

Buna göre, davacının vazife sırasında yaşadığı kalp krizinin görevin neden ve etkisi ile ortaya çıktığı ve bu kriz nedeniyle gelişen sol ventrikül yetmezliği nedeniyle malul olduğu dikkate alındığında, hakkında vazife malullüğü hükümleri uygulanması gerekirken vazife malullüğü aylığı bağlanması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle; dava konusu işlemin iptaline,

Dava dosyasının incelenmesinden; Ağrı İli, Doğubeyazıt İlçesinde bulunan 1.Mekanize Tuğay Komutanlığı, 1.Mekanize Piyade Tabur, 1. Mekanize Bölük Komutanlığı emrinde P.Çvş. Olarak askerlik görevini yaptığı, 02.09.2016 günü nöbet tutarken düşerek yaralandığı, teşhis ve tedavileri sonucunda ANkara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 03.10.2016 tarih ve 12284 sayılı raporu ile askerliğe elverişli değildir raporu verilerek terhis edildiği, askerlik görevinin ifa ederken yaralandığı ve tedavi görmesine rağmen iyileşemediğinden bahisle vazife malülü sayılarak aylık bağlanması istemiyle idareye başvuruda bulunduğu, başvuruya davalı idarece cevap verilmeyerek zımnen reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlıkta; Vazife Malulü Tespit Kurulunun 28.06.2018 tarih ve 4846 sayılı kararı ile davacının 1053 sayılı Nizamname’ye göre derecesinin 5 olduğuna ve maluliyetinin sürekli olduğuna karar verildiği, davalı idarenin 08.10.2018 tarihli aylık bağlama kararı ile de davacıya aylık bağlandığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda; davacının vazife malulü kabul edilerek emekli edildiği ve dava konusu istemin davalı idarece davanın açılmasından sonra tesis olunan işlemlerle karşılandığı anlaşıldığından, konusu kalmadığı sonucuna varılan dava hakkında karar verilmesine olanak bulunmamaktadır.

Gaziantep 5’inci Zırhlı Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesinin ………. sayılı kararıyla sanıkların emre itaatsizlikte ısrar kastı ile hareket etmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle beraatlerine karar verildiği; kararın kesinlemesi üzerine davacının bahsi geçen olay sonucunda sağ ayağından yaralanması nedeniyle tarafına 5434 sayılı Kanun ve 2330 sayılı Kanun hükümleri uyarınca vazife malullüğü aylığı bağlanması talebiyle yaptığı 18/03/2016 tarihli başvurunun zımnen reddi üzerine Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Üçüncü Dairesinin Gensek: ……. sayısına kayıtlı olarak işbu davanın açıldığı, 27 Nisan 2017 tarihinde yürürlüğe giren 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla Anayasaya eklenen Geçici 21. maddenin (E) bendi hükmüyle askeri yargının kaldırılması üzerine Mahkememize gönderilen dava dosyasının Mahkememizin işbu esasına kaydedildiği; diğer taraftan, dava devam ederken idarece tesis edilen işlemle davacı vazife malulü kabul edilerek 5434 sayılı Kanunun 45 ve 46’ncı maddeleri kapsamında 01/08/2004 tarihinden itibaren 6. Derece Türk Silahlı Kuvvetleri Vazife Malullüğü aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır.